Thursday, November 21, 2013

Modüler Eğitim Nedir?

İletikom Danışmanları tüm eğitim programlarını yetişkinlerin ilgisini ve intaraktivitesini arttıracak şekilde tasarlamaya başladı. 45 Dakikalık programlar, uygulama ile 90 dakikalık iki ders programı haline getirildi. Böylece istenen 90 dakikalık eğitim modülü tek başına alınabilirken, bir günde 3 Modül alınarak tam günlük eğitim yapılabiliyor. Öte yandan istenen modüller  ayrı ayrı alınarak eğitim ihtiyacına göre tasarlama yapma olanağı yaratılıyor. Öncelikle yetkinlik geliştirme eğitimlerinde bu programlar oluşturularak, Temel İletişim, Etkili Sorgu sorma, Etkili Dinleme, Empati, gibi bölümler modüler hale getirildi. Bu konuda neden bu uygulamaya geçildiğini İletikom Genel Müdürü Tayfun Türkalp'e sorduk:
"Eğitim için şirketlerin ayırdıkları bütçeler yanında çalışanların eğitime ayırdıkları zamanın çok değerli olduğunu, bu değerli zamanı çok verimli bir şekilde değerlendirmek için kısa ve öz ancak uygulamalı eğitimlerin çok yararlı olduğunu fark ettik. Özellikle Katıldığım (Federal Development Institute) Programında, öğrediğimiz eğitim planlaması konseptini kendi eğitimlerimize uygulamaya karar verdik. Böylece gerek eğitim danışmanı, gerekse eğitim katılmcıları 90 dakikalık programları çok verimli bir şekilde ve interaktif olarak kullanıyor ve her program sonrasında eğitimi değerlendiriyorlar. Eğitimler de sadece powerpoint sunumu şeklinde olmaktan kurtuluyor. Zaman sınırlı olduğundan eğitim ve uygulamalar çok titizlikle hazırlanıyor. Son yıllarda eğitim firmalarının ice break adı altında saatlerce oyun oynattıklarını ya da film izlettiklerini duyuyoruz. Bu programlar katılımcıları mutlu etse de, eğitim sonunda harcanan zaman ve paranın karşılığını vermediğini düşünüyoruz."
www.iletikom.com

Wednesday, July 24, 2013

Çağrı Merkezi Yöneticilerinin Başını Ağırtan Sorunlar

Çağrı Merkezi Yöneticilerinin en sık başını ağrıtan konu agent planlamasıdır. Bir taraftan müşteri memnuniyeti için en önemli unsur arayanın en az sürede ulaşması iken, diğer tarafta yasal olarak erişim sürelerine uyma zorunlulukları olan yöneticiler aynı anda çalışan agent sayısını planlarken zorlanmaktadır. İşin kolayı aynı anda çalışan sayısını arttırmak gibi gözükse de, bu yönetim için çok ciddi maddi ve manevi kayıpları beraberinde getirmektedir.

Agent planlaması yaparken genelde uygulanan yöntem, saat dilimlerine ve günlere göre gelen çağrıların istatistiki olarak raporlarına ve ortalamalarına bakarak, saat dilimlerine göre çalışması gereken agent sayısını hesaplamaktır. Ancak bu raporlar ne kadar detaylı olursa olsunlar, bu raporalara göre yapacağınız planlar her zaman sizi doğru sonuca ulaştıramaz. Bir kampanya, ya da medyada çıkan bir haber çağrı merkezi trafiğini aniden arttırabilir. Kampanya tipi uygulamalarda trafik artışını planlamak daha kolay gözükse de, diğer nedenlerle artan trafiği tahmin etmek çoğu kez imkansızdır.
Tahminlere göre yapılacak trafik planlamalarında yedek olarak fazladan agent çalıştırmanın ne gibi olumsuzlukları olacak derseniz size bazı örmekler verebiliriz. Aynu anda gelen çağrılardan fazla agent işbaşında ise boş kalmaya başlayacaklardır. Kulağında kulaklık, önünde servis programı açık olan agent'ın 10 dakika boş durduğunu gözünüzün önüne getirin, ne yapacaktır? Ya arkadaşları ile sohbet etmeye çalışacak, ya da bilgisayarında oyun oynamak isteyecektir ya da uyuklayacaktır. Her durumda bir sonraki gelecek müşteri için servis kalitesi sıkıntısı ortaya çıkacaktır. Biz çalışanların robot gibi çalışmasını tabii ki; istemeyiz, ancak çoğu şirkette mola süreleri tanımlı sattlerde uygulanmaktadır. Bu tanımlı saatler, yine trafik planlaması sonucu ortaya çıkmaktadır. Yönetici mola sürelerini de gelen çağrı trafiğine göre planlamak zorundadır.
Yukarda saydığımız faktörlere ilave olarak fazladan iş başı yaptırılacak agentlar maliyetleri arttırarak, verimliliği düşürmektedir. Çağrı merkezleri çoğu şirkette maliyet merkezi olarak değil, kar merkezi olarak görülmeye başlanmıştır. Fazladan çalışacak agentlar hem verimli çalışma düzenini bozmakta, hem de kişi başı verimliliği düşürmektedir.
Çağrı merkezi yöneticilerinin aslında çok kolay gibi gözüken çalışma planını hazırlamaları saydığımız nedenlerle çok zorlaşmaktadır. Bunu bir perkande mağazasında kasiyer sayısnın planlanmasına benzetebilirsiniz.