İletikom Danışmanları tüm eğitim programlarını yetişkinlerin ilgisini ve
intaraktivitesini arttıracak şekilde tasarlamaya başladı. 45 Dakikalık
programlar, uygulama ile 90 dakikalık iki ders programı haline
getirildi. Böylece istenen 90 dakikalık eğitim modülü tek başına
alınabilirken, bir günde 3 Modül alınarak tam günlük eğitim
yapılabiliyor. Öte yandan istenen modüller ayrı ayrı alınarak eğitim
ihtiyacına göre tasarlama yapma olanağı yaratılıyor. Öncelikle yetkinlik
geliştirme eğitimlerinde bu programlar oluşturularak, Temel İletişim,
Etkili Sorgu sorma, Etkili Dinleme, Empati, gibi bölümler modüler hale
getirildi. Bu konuda neden bu uygulamaya geçildiğini İletikom Genel
Müdürü Tayfun Türkalp'e sorduk:
"Eğitim için şirketlerin ayırdıkları bütçeler yanında çalışanların
eğitime ayırdıkları zamanın çok değerli olduğunu, bu değerli zamanı çok
verimli bir şekilde değerlendirmek için kısa ve öz ancak uygulamalı
eğitimlerin çok yararlı olduğunu fark ettik. Özellikle Katıldığım
(Federal Development Institute) Programında, öğrediğimiz eğitim
planlaması konseptini kendi eğitimlerimize uygulamaya karar verdik.
Böylece gerek eğitim danışmanı, gerekse eğitim katılmcıları 90 dakikalık
programları çok verimli bir şekilde ve interaktif olarak kullanıyor ve
her program sonrasında eğitimi değerlendiriyorlar. Eğitimler de sadece
powerpoint sunumu şeklinde olmaktan kurtuluyor. Zaman sınırlı olduğundan
eğitim ve uygulamalar çok titizlikle hazırlanıyor. Son yıllarda eğitim
firmalarının ice break adı altında saatlerce oyun oynattıklarını ya da
film izlettiklerini duyuyoruz. Bu programlar katılımcıları mutlu etse
de, eğitim sonunda harcanan zaman ve paranın karşılığını vermediğini
düşünüyoruz."
www.iletikom.com
Thursday, November 21, 2013
Wednesday, July 24, 2013
Çağrı Merkezi Yöneticilerinin Başını Ağırtan Sorunlar
Çağrı Merkezi Yöneticilerinin en sık başını ağrıtan konu agent
planlamasıdır. Bir taraftan müşteri memnuniyeti için en önemli unsur
arayanın en az sürede ulaşması iken, diğer tarafta yasal olarak erişim
sürelerine uyma zorunlulukları olan yöneticiler aynı anda çalışan agent
sayısını planlarken zorlanmaktadır. İşin kolayı aynı anda çalışan
sayısını arttırmak gibi gözükse de, bu yönetim için çok ciddi maddi ve
manevi kayıpları beraberinde getirmektedir.
Agent planlaması yaparken genelde uygulanan yöntem, saat dilimlerine ve günlere göre gelen çağrıların istatistiki olarak raporlarına ve ortalamalarına bakarak, saat dilimlerine göre çalışması gereken agent sayısını hesaplamaktır. Ancak bu raporlar ne kadar detaylı olursa olsunlar, bu raporalara göre yapacağınız planlar her zaman sizi doğru sonuca ulaştıramaz. Bir kampanya, ya da medyada çıkan bir haber çağrı merkezi trafiğini aniden arttırabilir. Kampanya tipi uygulamalarda trafik artışını planlamak daha kolay gözükse de, diğer nedenlerle artan trafiği tahmin etmek çoğu kez imkansızdır.
Tahminlere göre yapılacak trafik planlamalarında yedek olarak fazladan agent çalıştırmanın ne gibi olumsuzlukları olacak derseniz size bazı örmekler verebiliriz. Aynu anda gelen çağrılardan fazla agent işbaşında ise boş kalmaya başlayacaklardır. Kulağında kulaklık, önünde servis programı açık olan agent'ın 10 dakika boş durduğunu gözünüzün önüne getirin, ne yapacaktır? Ya arkadaşları ile sohbet etmeye çalışacak, ya da bilgisayarında oyun oynamak isteyecektir ya da uyuklayacaktır. Her durumda bir sonraki gelecek müşteri için servis kalitesi sıkıntısı ortaya çıkacaktır. Biz çalışanların robot gibi çalışmasını tabii ki; istemeyiz, ancak çoğu şirkette mola süreleri tanımlı sattlerde uygulanmaktadır. Bu tanımlı saatler, yine trafik planlaması sonucu ortaya çıkmaktadır. Yönetici mola sürelerini de gelen çağrı trafiğine göre planlamak zorundadır.
Yukarda saydığımız faktörlere ilave olarak fazladan iş başı yaptırılacak agentlar maliyetleri arttırarak, verimliliği düşürmektedir. Çağrı merkezleri çoğu şirkette maliyet merkezi olarak değil, kar merkezi olarak görülmeye başlanmıştır. Fazladan çalışacak agentlar hem verimli çalışma düzenini bozmakta, hem de kişi başı verimliliği düşürmektedir.
Çağrı merkezi yöneticilerinin aslında çok kolay gibi gözüken çalışma planını hazırlamaları saydığımız nedenlerle çok zorlaşmaktadır. Bunu bir perkande mağazasında kasiyer sayısnın planlanmasına benzetebilirsiniz.
Agent planlaması yaparken genelde uygulanan yöntem, saat dilimlerine ve günlere göre gelen çağrıların istatistiki olarak raporlarına ve ortalamalarına bakarak, saat dilimlerine göre çalışması gereken agent sayısını hesaplamaktır. Ancak bu raporlar ne kadar detaylı olursa olsunlar, bu raporalara göre yapacağınız planlar her zaman sizi doğru sonuca ulaştıramaz. Bir kampanya, ya da medyada çıkan bir haber çağrı merkezi trafiğini aniden arttırabilir. Kampanya tipi uygulamalarda trafik artışını planlamak daha kolay gözükse de, diğer nedenlerle artan trafiği tahmin etmek çoğu kez imkansızdır.
Tahminlere göre yapılacak trafik planlamalarında yedek olarak fazladan agent çalıştırmanın ne gibi olumsuzlukları olacak derseniz size bazı örmekler verebiliriz. Aynu anda gelen çağrılardan fazla agent işbaşında ise boş kalmaya başlayacaklardır. Kulağında kulaklık, önünde servis programı açık olan agent'ın 10 dakika boş durduğunu gözünüzün önüne getirin, ne yapacaktır? Ya arkadaşları ile sohbet etmeye çalışacak, ya da bilgisayarında oyun oynamak isteyecektir ya da uyuklayacaktır. Her durumda bir sonraki gelecek müşteri için servis kalitesi sıkıntısı ortaya çıkacaktır. Biz çalışanların robot gibi çalışmasını tabii ki; istemeyiz, ancak çoğu şirkette mola süreleri tanımlı sattlerde uygulanmaktadır. Bu tanımlı saatler, yine trafik planlaması sonucu ortaya çıkmaktadır. Yönetici mola sürelerini de gelen çağrı trafiğine göre planlamak zorundadır.
Yukarda saydığımız faktörlere ilave olarak fazladan iş başı yaptırılacak agentlar maliyetleri arttırarak, verimliliği düşürmektedir. Çağrı merkezleri çoğu şirkette maliyet merkezi olarak değil, kar merkezi olarak görülmeye başlanmıştır. Fazladan çalışacak agentlar hem verimli çalışma düzenini bozmakta, hem de kişi başı verimliliği düşürmektedir.
Çağrı merkezi yöneticilerinin aslında çok kolay gibi gözüken çalışma planını hazırlamaları saydığımız nedenlerle çok zorlaşmaktadır. Bunu bir perkande mağazasında kasiyer sayısnın planlanmasına benzetebilirsiniz.
Subscribe to:
Posts (Atom)